Kulliyetu Neva
Müslüman erkekler ve Müslüman kadınlar birbirlerinin velisi, dini yaşamada yardımcısı ve temiz bir aile ve toplumun inşâsında destekçisidir. Böyle bir ideal uğruna yaşayan Müslümanlar, Allah’ın emir ve yasaklarını hafife almaz, erdemli olmayı da muhataplarından beklemezler.
Erkekler birinci derecede ve ilk sırada sorumlu oldukları gözleri indirme, kendilerine helal olmayana bakmama emrine itaat ederlerken, kadınlar da kendilerine ek olarak yüklenen tesettür emrine kayıtsız şartsız, bu emri nefislerine göre yorumlayıp, çıkış yolu aramadan itaat ederler. İslam toplumunda ne kadınlar, “Ne yapalım erkekler bize bakmasın, bu bizim tercihimiz” diyerek tesettür emrini ihlal edebilirler, ne de erkekler “Kadınlar da giyimlerine dikkat etsinler, kusur onlarda” diyerek bakışlarının sınırlarını genişletebilirler. Orada herkes kendi hududuna riayet etmekten sorumlu, sınırları aşarsa evvela kendi günahını yükleneceğinin şuurunda, toplumu kendi ihmalleri ve zaafları ile bozarsa başkalarının günah yükünü yükleneceğinin de farkındadır.
Ayrıca Allah’ın buyrukları kişisel tercih kapsamında değerlendirilemez, yapılsa da olur yapılmasa da keyfiyeti ile ayetlere yaklaşılamaz. Bu, Müslüman kimliğini tehlikeye atmaktır. Dolayısıyla tesettür de, harama bakmama ve iffeti koruma emirleri de tercih meselesi değildir; emirdir, itaattir, ibadettir.
İdeal İslam toplumunun oluşması için birbirleri ile iyilik ve takva üzere yardımlaşan erkek ve kadınlara ihtiyaç var, birbirlerini günah ve düşmanlığa sevk eden, anlamsız bir rekabet ile hayatlarını zehir eden ve ahlâkı her geçen gün dibe vuran örneklere değil…
Allah azze ve celle bu emirlerin tamamını Nûr Sûresi’nde vaaz ediyor. Ve kim bu buyruklara itaat ederse kendisine bir nûr bahşedileceği vaad ediliyor.
Öyleyse selam olsun gözlerini kısan, tesettüre riayet eden ve iffetlerini koruyarak Allah’ın kendilerine ışığında yürüyecekleri bir nûr bahşettiği tüm Müslümanlara….
Yeni Nesil Gençliğe / Ahmed es-Seyyid