Kulliyetu Neva
Hayatlarını bir gaye uğruna yaşayan iyi bir aile tanıyorum. Beyefendi de, hanımefendi de kıymetli iki eğitimci… Bu; evlerindeki uyum, çocuklarının ahlakı, din ve dünya işlerindeki başarılarında -öyle olmasını umuyoruz- kendisini gösteriyor.
Bu kıymetli hanım doktor, geçtiğimiz “Dünya Kadınlar Günü” olarak bilinen günde feminist eğilime karşı şöyle bir yazı yayınladı:
“Dünya Kadınlar Günü’nde kadın olmayı sevdiğimi itiraf ediyorum. Hâlâ ailemle ilgilenmeyi ve onlara sevdikleri şeyleri mutlu bir şekilde pişirmeyi seviyorum. Temizlik, çamaşırların yıkanması ve katlanması gibi işlerde evimle ilgilenmeyi seviyorum. Yavrularımın tırnaklarını kesmeyi, derslerini ve ilmi çalışmalarını takip etmeyi seviyorum. Hâlâ evi havalandırmayı, güzel kokular sıkmayı ve camları parlatmayı seviyorum. Rafları düzenlediğimde, renklerine göre dizdiğimde mutlu oluyorum. Hâlâ ailemi bir araya getirmeyi, onlar için dünyanın kasvetinden uzaklaştıkları bir sığınak olmayı seviyorum. Eşim uyusun ve biraz dinlensin diye sessizliği sağladığımda rıza ve başarı duygusu hissediyorum. Eşim benden hoşnut olduğunda huzur ve sükûnet duyuyorum.
Hâlâ tüm bu ayrıntılara âşığım.
Peki ben normal miyim yoksa başıma bir iş mi geldi? Bahsi geçen hususlar, benim haklarımı bilmediğim anlamına gelmez. Benim toplumsal, ilmi başarılarımın olmayacağı anlamına da gelmez.”
Gençleri evlilikten ve kale gibi aileler kurmaktan soğutan olumsuz örneklerin paylaşılmasının yayıldığı bu dönemde bunları teşvik ediyoruz ki güzel örnekleri yayalım.
Dr.İyad Kunaybi
Kadın Serisi 16.Bölümden…
Bölümün Tamamını İzlemek İçin Tıklayın:
Gerçekten Eksiklik mi?