Ramazan'da Kur'an'la Alakamızı Artırmak İçin Ne Yapabiliriz? (Sonuç)

“Ey iman edenler! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı. Umulur ki takvaya erersiniz.”

Hâlisane niyetlerle bugüne dek okuduğumuz, tecrübe ettiğimiz hususları, kardeşlerimizin arayışlarına da cevap vermek adına yazdığımız serinin sonuç kısmına ulaştık. Yazılarda yapmadığımız bir ameli tavsiye etmemeye azami gayret ettik. Aşama aşama artışı olabilecek, Ramazan’da temeli atılıp ilerletilebilecek bir hedef çizmeye çalıştık. Çok fazla boş vakti olup da nasıl değerlendireceğini bilemeyen, Kur’an’la daha içli dışlı olmak isteyenlere bir azık olsun istedik.

Oruçtan en nihayetinde amaçlanan ayette belirtildiği üzere takvaya erişebilmektir. Bizler ise “takva”yı bazen bizden çok önde ve ihlasla amel eden kardeşlerimizin hayatlarında müşahede ederek anlayabiliyoruz. Zira bir kul ancak kendisinden daha iyi amel edenleri gördükçe ufkunu genişletebilir. Bazı Arap kardeşlerimizin Ramazan’da doğal hayatlarının gereği gibi kıldıkları uzun uzun namazlara, Kur’an üzerindeki tedebbürlerine, içleri titreyerek dua ettiklerine şahit olunca vakti daha güzel kullanınca yapılacak şeyleri görerek insan kendi amelini azımsıyor ve daha da gayrete geliyor. Hedef çıtamızı yüksek tutarsak, onun biraz altına dahi ulaşsak kazançlı oluruz biiznillah.

Bütün işler eninde sonunda Allah’a döner. Amelin fazla olması da değil, kabul edilir olması önemlidir. Allah takva sahiplerinin azını çok sayar, çoğa niyet edip başaramayana da niyetinin ecrini verir. Değil midir ki kulun niyeti amelinden hayırlıdır.

Sözlerimizde kusur olduysa bize aittir, biz yalnız O’ndan bağışlanma dileriz. Bu Ramazan, hem ümmetçe, hem fert olarak Allah’ın emir ve yasaklarında titizliğin en üst derecesi olan “takva”ya erişme yolunda geçer inşaAllah hepimiz için ve şu ayette olduğu gibi her birimiz kendi hayatlarımızda arzu ettiğimiz çıkış kapılarına ulaşabiliriz. Allah’ın selamı üzerinize olsun.

“Kim Allah’a karşı takvalı hareket ederse, Allah ona mutlaka bir çıkış yolu ihsan eder. Ve onu ummadığı yerden rızıklandırır. Kim Allah’a güvenirse O, ona yeter.”

| Kulliyetu Neva