Ramazan'da Kur'an'la Alakamızı Artırmak İçin Ne Yapabiliriz (5)

Ramazan’da Kur’an’la Alakamızı Artırmak İçin Ne Yapabiliriz (5)

Ramazan’da evlerimizde teravih namazlarını düzenli bir şekilde büyük oranda ev halkının katılımı ile kılabilmeye çalışmalıyız, bunun için nefislerimizi terbiye etmekte nice fayda var. Elbette herkesin Ramazan’ı idrak edeceği evdeki durumlar değişken olabilir. Tek kişi yaşayanlar, ailesi küçük ya da geniş olanlar, öğrenci evlerinde/yurtlarda kalanlar gibi.

Tek kişi olarak yaşayan bir müslüman Nebi (as)’ın itikaf günlerini, ailesinden ayrılarak kendi iç tefekkürüne çekildiği vakitleri kendisine örnek alabilir. Öğrenci evlerinde kalan gençler; kız olsun erkek olsun farketmez içlerinde ehil olanı, ezberi çok ve sağlam olanı öne geçirerek cemaat olabilirler. Yine mesela anne-oğul, anne-kız yaşayan bir aile de cemaat şartını sağlamıştır. Bayanların bayanlara imameti de gelen rivayetlere göre bazı mezheplerde caiz olduğundan bu sevaptan evde kalırken de kimse mahrum olmaz. Cemaatle namaz bireyleri birbirine bağlayan adeta bir tutkal gibidir.

Tam bu noktada bir hususa değinmek isteriz. Bize aile içi cemaat namazı hususunda dert yanan bazı kız kardeşlerimiz oluyor. Eşlerinin, babalarının, abi ya da kardeşlerinin imamlık için kendilerinde liyakat görmediklerini, ezberlerinin az olduğunu/okuyuşlarının düzgün olmadığını öne sürerek öne geçmekten çekindiklerini söylüyorlar. Bu duruma her duyduğumuzda ayrı üzülüyoruz. Şu hayatta herşeye vakit bulup da bir erkeğin ya da bayanın Kur’an’ı doğru bir şekilde okumak, anlamak ve ezberlemek hususunda geri kalması ümmet adına üzülmemiz için yetmez mi?

- Evvela şunu belirtelim, namazda imamet için ekstra şeylere lüzum yok. Manayı bozmayacak şekilde Fil Suresi’nden sonrasını da bilse bir erkek çekinmeden ailesinin önüne geçer, namaz kıldırır. Bu evvela kavvamlığın bir gereği…

- İkinci husus da şu, erkek kardeşlerimizin biraz da kendilerine yönelik şu hayatta ilmî planlarının olması gerekmez mi? Ömür boyu namazlarına katacak ek bir surelerinin olmamasından kendi kullukları adına üzülmeli, Allah’a karşı mahcup olmalı değiller mi? “Geçim derdi” mi, “kariyer saplantısı” mı, “entellektüel çabalarımızın ameli kaygılarımıza baskın gelmesi” mi, nedir ki bu isteksizliğe sebep?

“Çalışıyorum, yoruluyorum, vakit bulamıyorum, zihnim almıyor bir yaştan sonra” mazeretleri hiçbir şekilde kabul edilemez. Çünkü tüm bunları kökünden silen her yaştan örneklere her gün şahit oluyoruz. Arap ülkelerinde çok meşhur olan “Kur’an’la Yolculuk” adlı bir belgesel serisinde bizi en etkileyen hafızlık hikayelerinden birisi, Arap ülkelerinde tır şoförlüğü yapan bir amcanın hatıraları idi. Kendisi uzun yollarda sırf dinleyerek hafız olduğunu anlatıyordu programda. Yine bedensel veya zihinsel engelli pek çok kardeşimizin Kur’an’ı nasıl ezberlediğine dair de sayısız örnek var. Hayatlarında Kur’an’a yer açabilmek için okullarını bir seneliğine donduranlar, mesleğe atıldığı halde akşamlarını, sabahlarını biraz daha fazla yorularak değerlendirenler, eşine evlatlarına daha iyi örnek olabilmek için yaşı ilerlemesine rağmen her dönem ezberine ezber katmaya çalışanlar… İşte bir örnek de videolarının çevirisini yaptığımız Dr.İyad Kunaybi. Kendisi farmakoloji alanında doktor, akademisyen, davetçi. Eczacılık tahsilinin akabinde 34 yaşında hafızlığını tamamlıyor ve biz onu tanıdığımızdan bu yana hem ümmete, hem kendi evlatlarına fayda sağlamaya çalışıyor. Yani evvela bir şeyin gerekliliğine ve ihtiyaç olduğuna inanmak lazım, gerisi tamamen azim meselesi.

Çocuklarınızın ilerde donanımlı bir Müslüman olabilmesi, imamet görevini yapabilmesi, ümmet adına inisiyatif alabilmesi için evvela ebeveynlerini bu yolda görmeleri çok mühim değil mi?

Ümmete fayda sağlamaya, davet çalışmaları yapmaya yoğun şekilde mesai ayıran kardeşlerimizin bu Ramazan’da biraz da nefislerine yatırım yapıp, kendilerinin eksiklerini gidermelerini can-ı gönülden isteriz. Bizim dünyevi ve uhrevi ilimleri bünyesinde toplamış kalifiye elemanlara her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Umarız bu kaygılarımız kalplere ulaşır.

| Kulliyetu Neva