gündeme dair , muallime ,

"Eleştirinin Olmadığı Yerde Putçuluk Başlar!"

Kulliyetu Neva Kulliyetu Neva Nov 10, 2021 · 2 dakika okuma süresi kişi tarafından kere görüntülendi.
Paylaş

Bu yazı samimane bir şekilde, ağır ifade ve yorumlardan kaçınarak, kimseyi kınama, aşağılama gayesi gütmeden imani kaygılarla halkın geneline hitap ederek yazılmıştır. Resmi gün ve kutlamalarda insanımızın “Bilselerdi yapmazlardı.” denilecek türden davranışlarının ardında yatan fikir ve duygularının imanlarıyla ilişkisini düşündürmek belki bir parça gayemiz… Çünkü gün geçtikçe bu tür günlerde bir sevinç ya da yas belirten bir paylaşıma rastlıyoruz ummadığımız kişilerden. Ya da kendileri ile evlatlarının fikir dünyasını ayırdıklarını müşahede ediyoruz. O sebeple “Müslüman olma” ve “Müslüman kalma” kaygısı olanlar bizi anlayacaktır ve belki derdimiz gönüllerine ulaşacaktır.

Mustafa Kemal ya da başka bir zevat ile ilgili gönlünde bir sevgi, alaka, geçmişten gelen bir takım duygular bulunanlar olabilir… Belki yetişme tarzı, eğitim safhaları, içinde bulunulan şartlar farklı şekilde düşünmenin, tarihi süreci net değerlendirmenin önüne geçmiş olabilir. Biz o sebeple samimi bir şekilde sormak istedik: Acaba şu an bu tür anmaların, bir çeşit yüceltmeye girdiğinin, sadece bir insan, topluma tarihin bir döneminde liderlik etmiş bir kişi olmaktan onları çıkardığının farkında mıyız? Bu liderlerin asılan boy boy posterleri, dikilen büstleri, bu tür günlerde yapılan saygı duruşları, kabirlerine gidip insanüstü yapılan davranışlar… Bunların hepsi Peygamberlerin zamanındaki putların yüceltilmesine benzemiyor mu? Siyer okuduğumuz zaman Mekke müşriklerini ya da putperest milletleri tavırlarından ötürü eleştirir ve çağ dışı görürken, günümüzle bunu neden kıyaslamıyor ve bu modern putçuluğa ses çıkaramıyoruz? Onlar da bir zamanlar sevdikleri insanları unutmamak ve hatıralarını diri tutmak için heykellerini yaparak bir zaman sonra bunlara tapınmaya başlamışlardı. Yani aşırı derecede bir sevgi ve bağlılığın neticesi tapınmaya yol açmıştı.

“Ulu önder” düşüncesi ve devamındaki eylemler de bu tür tavırlar doğuruyor. Birisine “Atamız” demek, “Yolunu takip ediyoruz” demek değil midir? Kur’an bize “Atanız/babanız İbrahim’in yoluna uyun!” der. Bizim atamız/önderimiz, yollarını takip edeceğimiz, hata ve günahlardan masum olan rehberlerimiz ancak Peygamberlerdir… Ama buna rağmen Peygamberlerimizin bile resimlerini yapmak, heykellerini dikmek yasaktır dinimizde. Çünkü esas yüceltme ve övgü ancak Allah’a yapılmalıdır. Kur’an bir beşerin saygı ve yüceltmede Allah’a yaklaştırılmasını “şirk” olarak nitelendirmiştir. Kıyam (ayakta saygı ile durmak), rüku ve secde ancak Allah’a yapılır. Kabirler, İslam’da yükseltilmez, saygı ve kutsama amacıyla ziyaret edilmeleri de yasaklanmıştır. Zaten sevdiklerimize dahi vefatlarından sonra yas tutmanın süresi üç gündür. Ölüm yıldönümlerini senelik beklemek ve bir takım yas törenleri yapmak bidattir.

Ayrıca Peygamberimiz “Beni Hristiyanların İsa’yı uçurdukları gibi uçurmayın.” diyor. “Ben kuru ekmek yiyen bir kadının oğluyum.” diyor. Bir defa ashâbının yanına geldiğinde ashâb hemen ayağa kalkar. O, bu hareketten memnun kalmayarak şu nasihatte bulunur: “Yabancıların birbirini ta’zim için yaptıkları gibi yapmayın ve bana ayağa kalkmayın.” Yine O’nun (sav) bir Peygamber olarak şu hassasiyeti ne kadar dikkate değer: “Allah’ım, kabrimi ibâdet edilen bir put kılma.”

Eğer biz Müslüman isek, Allah’ın sevin ve önder kabul edin, dediklerini öyle görebiliriz. Kıyamımız, bağlılığımız ancak Allah’adır. Bir lideri sevmekle, anmakla tapınmanın ne ilişkisi vardır, denilemez. İmanın temeli Allah için sevip, buğzetmektir. Meseleye biraz iç muhasebe ve özeleştiri yaparak yaklaşırsak safiyane bir anma gibi gördüğümüz davranışların kar topu gibi büyüyerek imanımızda onulmaz yaralar açtığını görürüz.

İmanımızı kurtarma kaygımızın, feda edemediğimiz zaaflarımızın önüne geçmesi duasıyla…

Kulliyetu Neva

10 Kasım 2021

#imanlarınızıyenileyiniz

Kulliyetu Neva
Kulliyetu Neva
Takip et: