Bir Cuma Tefekkürü

BİR CUMA TEFEKKÜRÜ

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : (مَنْ أَصْبَحَ مِنْكُمْ آمِنًا فِي سِرْبِهِ ، مُعَافًى فِي جَسَدِهِ ، عِنْدَهُ قُوتُ يَوْمِهِ ، فَكَأَنَّمَا حِيزَتْ لَهُ الدُّنْيَا)

Nebi aleyhisselâm buyurdu ki: “Sizden hanginiz canı ve malı emniyet içinde, vücudu sıhhat ve afiyette, günlük azığı da yanında olduğu halde sabahlarsa, sanki bütün dünya kendisine verilmiş gibidir.”

Bu hadis insanın içinde bulunduğu nimetleri hissetmesini sağlıyor. Korku, hastalık ve açlıktan emin olarak sabahlamak… İnsanlar ise henüz mâliki olmadıkları yarının kaygısından bugünün nimetini göremiyorlar. Halbuki o hayâl ettikleri, uğruna kederlendikleri müstakbele belki de hiç erişemeden ölecekler.

Ey İnsan! Ulaşacağına bir garantin olmayan güne üzülme! Şu anda sadece içinde bulunduğun nimete şükretmek için yaşa. Zira bugününü farkında olmadığın bu nimetlerle sana kolaylaştıran Allah, gelecek günlerini kolaylaştırmaya da elbette kâdirdir.

Kıymeti olmayan kederler, yarın bir daha ihtiyaç duyulmayacak kaygılar, hiçbir getirisi olmayan hüzünler, kuruntular ve telaşlar…

Söyle bana kardeşim! Senin kederin İdlib’te korkuyla tirtir titreyen yavrulardan, Çin zulmü altında inleyen Doğu Türkistanlı Müslümanlardan daha mı değerli?!

Mü’min kendisine fayda vermeyen bütün menfî duyguları bırakıp, fayda verecek hususlara ciddiyet ve azimle tutunarak hayr kapılarını açmanın yollarını arayandır…

Bize mü’minin afiyet içinde yaşamasının en büyük nimet ve şükür sebebi olduğunu hatırlatan Efendimize salât ve selam olsun.

| Kulliyetu Neva

Görsel: kayseri.bel.tr