dr.i̇yad kunaybi ,

Yakın Zamanda Aksa'da Namaz Kılacak mıyız?

Kulliyetu Neva Kulliyetu Neva May 22, 2021 · 3 dakika okuma süresi kişi tarafından kere görüntülendi.
Yakın Zamanda Aksa'da Namaz Kılacak mıyız?
Paylaş

YAKIN ZAMANDA AKSA’DA NAMAZ KILACAK MIYIZ?

Esselamu Aleykum Kıymetli Kardeşlerim,

Geçtiğimiz günlerde yaşanan olayların hayırlı yönleri var. Ancak şu da var ki ümmet, eğer zafer istiyorsa bilinmeli ki Allah’ın yardımına erişmenin aşılması mümkün olmayan yasaları vardır.

“İyimser olun ki iyilik bulasınız.” sözü hadis değildir, doğru bir kaide de değildir. Asıl doğru olan “İyilik için çalışın ki iyilik bulasınız.” ifadesidir.

Eğer sebeplere başvurmakta yetersiz olur, olanları izlemekle yetinir ve olayları etkileyecek üstün bir çaba göstermeden birbirimizi Nasr’ın (Allah’ın yardımının) yaklaşması ile müjdelersek, bu kötü görülen bir güven hali ve ihmalkârlıktır, bazılarının zannettiği gibi Allah’a karşı hüsnü zan değildir. Âciz kişi, nefsini hevâsına tabi kılan ve Allah’tan sadece dileklerde bulunup duran kişidir.

Daha önce de tecrübe ettik ki, amel olmaksızın sadece ümit edenler, sonrasında psikolojik olarak altüst oluyor ve Allah’ın vaadinden şüphe ediyorlar.

Bunu, birçok kimseye hakim olan, hatta -Allah bizi ve kendilerini bağışlasın- bazı davetçiler düzeyinde de gördüğüm; yakın vaatlerle ümitlendirme ve yorum yapma hali için söylüyorum.

Hangi topluluk Allah’ın sözünü yüceltmek ve mazlumları savunmak için çabalıyorsa onların ecri Allah’a aittir. Ancak onların bir grup olarak sarf ettiği çabayı, tüm ümmetin çabası olarak görmemiz ve Allah’ın dinine gerektiği gibi yardım etmeyen bir ümmete bütünüyle zafer getireceğini zannetmemiz, Allah’ın yasalarını ihlal etmek kabilindendir.

“Neden umduklarımızı elde edemiyoruz?” diyen kimsenin bunu demeden önce söylediklerimizin ne anlam ifade ettiğini düşünmesi gerekir. “De ki o sizin nefsinizdendir.” (Âl-i İmran, 165)

“Yani bu, yakın zamanda Mescid-i Aksa’da namaz kılamayacağımız anlamına mı geliyor?” Aksine birinin “Sizin için Kudüs’ü özgürleştirdik hadi gelin orda namaz kılın.” demesini beklemeyeceğimiz anlamına geliyor. Uzaktan izleyici rolünde olmadan, gücümüz yettiğince Allah’ın dinine yardım etmenin yollarını aramamız anlamına geliyor.

Evet, denildiği gibi: “Allah’ın yardımı yakındır.” (Bakara, 214) Ancak bu yardıma yakınlaşan ya da ondan uzaklaşan bizleriz. “Allah’ın rahmeti iyilik edenlere yakındır.” (A’raf, 56)

Açık ve anlaşılır bir denklem: “Eğer Allah’a yardım ederseniz O da size yardım eder.” (Muhammed, 7) Bu yüzden “Allah’ım vaad ettiğin yardımını istiyoruz!” demek yerine “Allah’ım bize sana itaat etmemizde yardım et ki yardımına lâyık olalım.” demeliyiz.

Eğer Allah’ın emrettiği gibi müdafaa gücümüzü korur, azmimiz her seferinde olduğu gibi zayıflamazsa ve bu acıyı; tövbe, tedbir, amel ve himmete çevirirsek elbette Allah’ın yardımı yakındır. O zaman Allah bereketini indirir, sebepleri hazırlar, bizi izzetli kılar ve yükseltir. O zaman bizi en son ilgilendiren şey düşmanlarımızın gücü ve üstünlüğü olur. Allah onlara tuzak kurar ve onların tuzaklarını bozar. Böylece biz o zaman, zaferi uzak gören, bu veya şu vakitte gibi uzun zamanlara erteleyenlerden olmamış oluruz.

Bu olaylardan sonra, kurtuluşun yakın olduğunu hissettikleri için istikamet üzere olmaya başlayan, tövbe edip dönüş yapmak üzere olan gençler var. Ancak yardımın yasaları ve üstün bir çaba gösterilerek tutunulması gereken sebepleri olduğunu anladıklarında tembelleşiyor ve eski hallerine dönüyorlar. Bunu yapan kimseye deriz ki: “Kim geriye dönerse, Allah’a hiçbir zarar veremez. Allah şükredenleri mükafatlandıracaktır.” (Âl-i İmran, 144) Yine deriz ki: “Eğer yüz çevirirseniz, yerinize sizden başka bir toplum getirir, artık onlar sizin gibi olmazlar.” (Muhammed, 38)

O zaman gel, kabul et ve yüz çevirme. Tövbeni; bir gün Allah’ın gerçekleşmesine izin vereceği yardımının sebeplerinden birisi kıl. Biz bu zafere kesin olarak inananlarız, elhamdulillah.

Yapmamız gereken bu yaşanan olaylardan, imanımızı şarj etmek, amellerimizdeki gayreti arttırmak, hakkın ve hak ehlinin, batılın ve batıl ehlinin arasını ayırmak ve gücümüz yettiğince uzun bir nefes, yüce bir azim ve himmet ile mazlumlara yardım etmek için istifade etmektir. Allah’ın dinine yardım edeceğin bir projen olmasıdır.

Peki nasıl? Nerden başlayayım? Yapabilir miyim? Vallahi kardeşlerim, ben insanlara Rablerine olan muhabbetleri, saygıları ve dinleriyle iftihar etmeleri konusunda tesir etmenin ne kadar mümkün olduğunu bizzat gördüm. Bunların hepsinde Allah’tan bir bereket görüyoruz.

Tüm bunların başlangıcı ise kalbinde dinin için bir kaygı, peşinden gaflet gelmeyen bir uyanıklık bulunmasıdır. Nefsinle ve arzularınla mücadele et, Allah sana (hedefe) ulaştırıcı yolları gösterecektir. “Uğrumuzda çaba gösterenleri yollarımıza ileteceğiz. Şüphesiz Allah iyilik edenlerle beraberdir.” (Ankebut, 69)

Hülasa, “Mescid-i Aksa’da yakın zamanda namaz kılacak mıyız?” sorusu “Meteor gök yüzünden ne zaman geçecek?” sorusu gibi bizim hiç bir katkımızın olmadığı bir bilgiye dair değildir. Tam aksine bizler; bu cevabın birer parçasıyız.

| Dr.İyad Kunaybi

(Bu yazı, Nevâ talibelerinden Habibe Özatilla tarafından çevrilmiştir.)

Kulliyetu Neva
Kulliyetu Neva
Takip et: