Günlük Buluşma / Ahmed es-Seyyid (Çeviri)

Müminlerin büyük bir günlük buluşmaları vardır ve en büyük şahitliklerini bu buluşmada yerine getirirler. Her namazın teşehhüdündeki sözleriyle bu şahitliği tekrarlarlar: “Şehadet ederim ki Allah’tan başka ilah yoktur. Yine şehadet ederim ki Muhammed onun kulu ve rasülüdür.”

Ayrıca onların, Allah’ın onları ne için yarattığına yönelik olarak, Allah’la olan antlaşmalarını yenilemek için bir başka büyük günlük randevuları daha vardır. Bunu da sabah ve akşam zikirlerindeki (seyyid’ul-istiğfar) sözleriyle yerine getirirler: “Gücüm yettiğince sana verdiğim ahit ve vaadim üzereyim.i

Kim bu iki şahitliği kesin inanarak yerine getirir ve bu ahdi ihlâs ve tefekkürle (Allah’a) sunarsa; o, her gün cennetle sözleşmiş gibidir ve onu ölümden başka hiçbir şey cennetten ayıramaz. Namazı günahlarına kefaret olur, onu hayasızlıktan ve kötülükten sakındırır. O her gün bu büyük buluşmalara canı gönülden, kalbi ve ruhuyla hazırlanır.

Bu şehâdet ve ahitleri kalbleri eşlik etmeksizin dilleriyle, tam inanmadan ve anlamını düşünmeden sadece sözleriyle yerine getirenler ne kadar hüsrana uğramıştır.

Kim imanın tat ve lezzetinin nasıl olduğunu, kazanılacağını soruyorsa, bunun en büyük kapılarından birisi; ibadetlerin mana ve lafızlarının anlamını düşünmek ve onlara tam olarak inanmaktır. Bu sebeple “La İlahe İllallah” sözünün fazileti ile ilgili hadislerin, bu faziletin gerçekleşmesi için belli şart ve kayıtlarla birlikte geldiğini görürüz:

“Kim Allah’ın (vechini) rızasını arayarak Allah’tan başka ilah yoktur derse Allah ona kesinlikle ateşi haram kılmıştır”, “Kim Allah’tan başka ilah olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın kulu ve peygamberi olduğuna içinden gelerek, kalbiyle sadakat üzere şehâdet ederse, Allah onu cehenneme haram kılar.”

Bu, ibadetleri yerine getirirken Allah’a karşı sadakati tazelemeye ve Allah’ın birliği ve O’nun Rasul’ünün -Allah’ın salat ve selamı onun üzerine olsun- peygamberliğine şahitlik ederken kalbi hazır bulundurmaya yönelik bir çağrıdır ki, işte imanın tadı ve lezzeti de budur.

| Ahmed Es-Seyyid

| Çeviri: Kulliyetu Neva